Şiiştt... Amca Kızıyor!..

Ülkemizde amcalar, teyzeler, ablalar hiç bitmez... her yerde vardırlar... sürekli de kızarlar zaten...

Çünkü bir çocuk ne zaman yaramazlık yapsa, annesi veya babası, o kaçınılmaz cümleyi söyler:

"Şişşştttt... Dur yapma kızım... Bak amca kızıyor..."

Amcanın kızması bir şey değil de, keşke her şey sadece amcanın kızmasıyla sınırlı kalsa!..

Amca kızar... çocuk bildiğini okur...

Teyze kızar... çocuk bildiğini okur...

Abi kızar... çocuk yine bildiğini okur...'

Peki bu kadar çok kızan insana rağmen, niçin çocukları­mız bir türlü istediğimiz gibi davranmaz?

Davranmaz tabii ki... niye davransın?..

Anne-babalar, çocuklarıyla baş etmek için üretmiş aslında bu yöntemi... ama tamamen yanlış bir uygulama...

Bir anne, çocuğuyla yolda yürürken, alışveriş yaparken, parkta oyun oynatırken, yapılan yanlışlığı durdurmak için, çevredeki insanlardan yardım almaya kalkınca, işler yolunda gitmiyor.

Sanki çevredeki herkes öcü... milletin işi gücü yok çocu­ğu azarlıyor... her önüne gelen kendisine bir şey söylüyor... nasıl bir hayat bu...

Çocuklarımızın kafasını karıştırıyoruz farkında olmadan sevgili anne ve babalar...

Misafirliğe gittiğimizde, oğlumuz koltuğa çıktığında: "Şişşşt yapma yavrum... bak Fatma teyze kızar şimdi sana..." dediğinizde, aslında oğlunuza ne demiş oluyorsu­nuz biliyor musunuz?..

Duyduğu bu cümleden, oğlunuzun ulaştığı sonuç aynen şudur sevgili dostlar.

"Bak yavrum, koltuğa bastığında Fatma teyzen kızıyor... Fatma teyze yanımızdayken koltuğa basma... odadan çıktığın­da veya onun görmeyeceği yerlerde korluğa basabilirsin..."

Evet... aynen böyle anlıyor hem de...

Çocuğu vazgeçirtmek için söylediğimiz bu cümlenin so­nuçlarını tek tek gözden geçirelim isterseniz...

Öncelikle bu cümle, çocuğun "otokontrol" mekanizması­nı alt üst eder. Hani şu halk arasındaki söylemimizle "İrade" dediğimiz mekanizma. Çünkü çocuğa, Ayşe Teyze, Ahmet Amca gibi kişiler işaret edildiğinde, ister istemez kişilere gö­re hareket etmeye başlayacaktır.

Ahmet Amca kızıyor... koltuğa çıkmayayım...

Fikret Amca kızmıyor... Ooohhh yaşadık... koltukların tepesinden inmeyeyim...

Fatma Teyze mutfağa gitti... o gelinceye kadar bastığım kârdır...

Özdenetim, otokontrol, irade, kendini tutma...vb. gibi çeşitli isimlerle adlandırdığımız sistem çöküyor böylece... hatta adı ne olursa olsun fark etmez aslında... önemli olan çocuğun kişiye odaklı davranmayı huy edinmesidir.

Çocuk kişiye odaklı davranmayı huy edinince, büyüdü­ğünde "Nabza göre şerbet veren..." diye nitelendirdiğimiz, iki yüzlü bir kişilik geliştirme yolunda hızla ilerleyecektir de...

Doğrusu ne peki?..

Doğrusu... eşya ve nesne kullanımını işaret eden uyarılardır... yani:

"Hiii... benim tatlı oğlum... koltuğa basılmaz... koltukta oturulur... yerde yürünür... hadi hemen in aşağıya koltuğa zarar vermeyelim oldu mu... aferin benim yakışık­lı oğluma..." gibi bir ifade kullanmak...

Markettesiniz... yiyeceklere saldırıyor...

"Şişşttt... yapma kızım... bak görevli amca kızıyor... do­kunma bakayım onlara..." değil...

"Tatlı kızım... dokunursan raftakiler dökülür... bak ne kadar güzel sıralamışlar... hem de bizim için... biz güzel görelim diye... şimdi dokunup dökersek üzülürler... yazık olur... uzaktan bakalım oldu mu? Merak ettiklerini söyle, ben sana veririm... " vb. gibi duruma uygun bir ifade ile...

Böylece evladımızın zihinsel süreçlerine önemli bir katkı­da bulunmuş oluruz. Kişiye göre değil, nesneye göre hareket etmeyi öğretmiş oluruz. Muhakeme yeteneklerinin gelişme­sini sağlamış oluruz. Benzer durumlarda, benzer sonuçlar çı­kararak, kendiliklerinden zarar vermemeyi öğrenmelerine vesile olmuş oluruz.

Ayrıca.... Bence en önemlisi... BİZE GÜVENMEYİ ÖĞ­RENMİŞ olur çocuğumuz...

Siz sürekli amca kızar, teyze kızar dedikçe, kızınızın ve oğlunuzun size olan güvenini yitirdiğini biliyor muydu­nuz....?

Hemen şöyle düşünmeye başlıyorlar:

"Sen ne biçim bir annesin ki, senin yanında olduğum jje herkes bana kızıyor... beni hiç korumuyorsun... kendimi yalnız ve korumasız hissediyorum..."

...ve böylece ya saldırgan bir yapı geliştiriyorlar... ya da .kapanık bir yapı...

Şimdilik bu kadar diyelim... özellikle size olan güven kıs­mı önemli olduğu için, ön hatırlatma yapıp bırakayım...

Siz ilk kısmı içinize sindiredurun... devamını yazmaya devam edeyim ben de...İNŞAALLAH...


1 yorum

çok güzel

çok güzel yazmışsınızda ben oğluma sürekli böyle davranması gerektiğini söylediğim halde her şeyi kendi başına yapıpöğrenmeye çalışıyor kızdığımdada bak seni döverim ha diyor ne yapacağımı nasıl bir eğitim vereceğim konusunda karasız kaldım bazen sizin kızdığınız davranışlarında bulunuyorum dayın kızar dayın geliyor falan diye yada korktuğu kişileri o kadar yaramaz yerinde durmayan sürekli konuşan istediği olmasını isteyen biri ne yapmalıyım onu nasıl kendine öz güven sağlatmalıyım bilmiyorum yaptığım şekillerin yanlış olduğunu düşünmeye başladım kendim çok kötü hissediyorum iyi bir anne olamadımda oğlum şımarık aksi istediklerinin olamsını isteyen biri haline getirdim oğlumu benmi böyle yaptım çocuklara çok meraklı onları o farkında olmadan bir yerlerini acıtıyor güzel davranması için onu şöyle uyarıyorum oğlum karedeşin canı acır yada acıttın bak ağlıyor diyorum 2 dk sonra yine aynı çocukların sırtlarına binip atçılık oynuyor onların küçük olduğunu benim gibi olmadğını söylüyorum ama nafile ellerindeki oyuncakları alıp onlara vermek istemiyor kısacası yardıma yada fikre ihtiyacım var

23.04.2012 - kader

Konular